GÜVENÇ ABDAL
Hünkâr Hacı Bektaş Veli Anadolu’ya gelmeden önce Anadolu toprakları Rum diyarı olarak anılıyordu. Bu dönemde Anadolu büyük bir karmaşa içerisindedir. Merkezi bir yönetim yoktur. Selçuklu İmparatorluğu iyice zayıf düşmüş otoritesini kaybederek küçük çaplı beyliklere bırakmıştır. Çeteler ve eşkiyaların kol gezdiği, Kazıklı voyvodaların dehşet saçtığı, çete savaşlarının sürüp gittiği adeta
 bir cadı kazanı gibi kaynamaktadır. Böylesine karmaşık bir ortamda Hacı Bektaş Veli Anadolu topraklarına gelir. Amacı,insanlar arasında birliği, dirliği, 
barış ve kardeşliği sağlamaktır. Din, 
dil, ırk ayrımı gözetmeksizin“bana özünüz lazım” diyerekkapılarını herkese açar veAnadolu Alevi Bektaşiliğinin 
temelini atar. Bütün bunlarıyaparken kuşkusuz en büyük yardımcıları onun sadık dervişleridir. Her birisi birer sosyolog, filozofve toplum bilimci olan bu dervişler aynı zamanda müspet ilimlerkonusunda da bilgi sahibidirler. 
Bu özellikleri sayesinde gittikleri bölgelerde halk tarafından kolayca kabul edilen saygın kişilikler olurlar. 
Bu dervişlerin Anadolu’nun dört
 yanına hatta balkanlara kadar 
uzanan coğrafyada kurdukları 
ocaklar sayesinde Anadolu Aleviliği, Bektaşiliği bu günlerekadar gelebilmiştir. Aradan geçen onca zamana, baskılara ve katliamlara rağmen halen daha bu görevini devam ettiren ocakların olması da temellerinin ne kadar sağlam olduğunu gösterir. 
Son Selçuklu İmparatoru Alaattin Keyhüsrev başlangıçta topraklarına gelen ve dergâh kuran giderek ünü artan Hacı Bektaş Veli’ye pek sıcak bakmaz ona karşı düşmanca davranmasa da pek dostane yaklaşmaz ancak Moğol istilasına uğrayınca Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin yardımını ister, Hünkâr Hacı Bektaş Veli bu konudakendisine yardım eder. Bu 
olaydan sonra Alaattin Keyhüsrev
 ile Hacı Bektaş Veli çok iyi birer 
dost olurlar Alaattin Keyhüsrev yapacağı birçok işi Hünkâr’a 
danışarak hayata geçirir;ancak Selçuklu zor durumdadır. Batıda Bizans İmparatorluğu, kuzeyde 
Pontus Rum İmparatorluğu arasında sıkışmıştır. Alaattin Keyhüsrev Hünkâr’dan güvendiği birisini kuzeye Pontus Rum diyarına göndermesini bu vesile ile bu bölgeden gelebilecek tehlikeden haberdar olabileceklerini söyler.Bu öneri Hünkâr Hacı Bektaş 
Veli için de önemlidir; çünkü 
buradan gelebilecek bir saldırıdan kendisi de etkilenecektir. Hünkâr
 Hacı Bektaş Veli bu görevi Güvenç Abdal’a verir. Güvenç Abdal Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin güveninin
 kazanmış yiğit bir erdir. Eski 
menkıb elerde geçen adı ile Er Güvenç Abdal’dır. Bu adı ona Hünkâr Hacı Bektaş Veli vermiştir. Güvenç 
Abdal at binen ok atan iyi bir 
asker, yiğit bir er ve halk ozanıdır.
 Bu özellikleri ile geleneksel bir Türkmen eridir. Asıl adı Halil Nurettin’dir. Aynı zamanda Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin amcasının oğludur. Güvenç Abdal, Pirinden nasbini aldıktan 
sonra Gümüşhane ili Kürtün ilçesi Taşlıca Köyü’ne gelir ve buraya yerleşir. Bu bölgenin stratejik bir özelliği de vardır. Hemen dağların
 diğer tarafı Rum Pontus İmparatorluğu topraklarıdır. Güvenç Abdal burada
 bir uç kale komutanı gibidir. 
Topladığı askeri bilgileri Hünkâr Hacı Bektaş Veli’ye gönderir. Aynı zamanda da Türk gelenek ve göreneklerini
 koruyan Türk İslam sentezini bölgede harmanlamaya başlar. Yetiştirdiği 
ve Karadeniz’in değişik yerlerine gönderdiği yol önderleri ile Anadolu Alevi Bektaşiliğini Karadeniz Bölgesinin her yanına yayar. 32 yıl burada görev yaptıktan sonra kendisine verilen görevi yerine getirdiğini düşünerek pirinin yanına geri döner. Bu gün Hacı Bektaş 
V
eli Külliyesinde türbesi bulunan
 Güvenç Abdal pirinin yanına geri dönebilen tek dervişidir. Karadeniz Bölgesinde birçok yerde Güvenç Abdal dervişlerinin yatırı, kurdukları ocaklar bulunmaktadır
.


 

 



 

GÜNDEMDEN HABERLER



http://KENDİ


http://KENDİ




Bugün 2 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol